Beni Instagram hesabımdan takip edebilirsin 🙂

Instagram hesabım

Ben Kimim?

Ben Kimim?

Merhaba, ben Natali Yanyan. 1973 İstanbul doğumluyum.

Kendimi bildim bileli gizemli olana, farklı olana, bu dünyanın dışındanmış gibi görünene çekildim, ilgi duydum hep. Çocukken koltuğu ters çevirir, onu uzay gemisi paneli olarak gözümde canlandırır ve uzaycılık oynardım :). 80’li yılların dizileri ‘Atlantis’ten Gelen Adam’, ‘Alf’, ‘Tatlı Cadı’, ‘Güzel ve Çirkin’, ‘Kara Şimşek’, ‘Jetgiller’, ‘Uzay Yolu’ en sevdiklerimdi. Babamın her hafta aldığı ‘Mandrake’, ‘Kızılmaske’, ‘Zagor’ gibi çizgi romanların ilginç dünyasında kaybolurken okumayı da çok sevdim. Doğumgünümde ‘Kitap hediye gelse keşke.’ diye düşündüğümü hatırlıyorum :). Hayal gücüm çok genişti. Şimdi anlıyorum ki bizim için hayal edebilmek, zihnimizde canlandırabilmek ne kadar mümkünse, o ölçüde okumaktan ve seyretmekten keyif alıyoruz. Çünkü içine girebiliyoruz, duyularımızla yaşayabiliyoruz, kendi deneyimimiz gibi oluyor.

‘Ben kimim?’ başlığına sahip bir yazıda; genelde medeni durumdan, meslekten, çoluk çocuktan, eğitimlerden, diploma ve sertifikalardan, yaşanılan yerden, ünvanlardan vs. bahsedilir. Ben kendime ‘ben kimim?’ diye sorduğumda zihnimden geçenler; 51 yaşımdaki ‘ben’i şekillendiren tecrübeler, bu tecrübeleri getiren olaylar zinciri, yaşadıklarımla değişen anlayışlarım, inançlarım, öğrendiklerim, algılayışlarım oluyor. Ve bu ‘ben’ günden güne değişiyor, evriliyor. Hangimiz dünki kişiyle aynı olduğumuzu söyleyebiliriz ki?

17 yıl önce Yoga hocamın sorduğu ‘Hayat nedir?’ sorusunu ‘Hayat deneyimdir.’ diye cevaplamıştım. Bugün biliyorum ki ‘Hayat; deneyimlerimize verdiğimiz anlamlarla, tepkilerle, eylemlerle şekillenen bilinç yolculuğumuzdur.

1992’de, ben 19 yaşındayken 41 yaşındaki annemin göğüs kanseri olmasıyla Batı tıbbının müthiş sistemi içinde buldum kendimi :). Ameliyat ile fiziksel kısım çözülmüştü, agresif bir tür değildi çok şükür ve uygun protokole göre tedavi oldu. Ama psikolojik sorunlar yaşamaya başladı ve depresyon ilaçları verildi. Aldığı ilaçlar işe yaramak bir yana, daha da kötüleştirdi, uyuşturdu. Çözümün bu olmadığını hissediyordum, görünene odaklanılıyordu sadece, sebebini araştıran yoktu ve gittiğimiz doktorları sorgulamaya başlamıştım. O sıralar spiritüel kitaplar okuyordum. 90’lı yılların başında bu kitapları Türkiye’ye getirip çevirisini yapan, yayınlanmasını sağlayan, şimdi Kuraldışı Akademi’nin kurucusu Sevgili Nil Gün’e bir şekilde ulaştım ve tavsiye istedim. Onun yönlendirmesiyle annemi Sevgili Dr. Kemal Nuri Özerkan’a götürdüm, hipnoz ve akapunktur tedavisine başladık. Annem depresyon ilaçlarını kolaylıkla bıraktı ve çok iyi hissetmeye başladı. Zor kısmı atlatmıştık. 2-3 yıl süren bu ziyaretlerde Kemal hocayla derin ve içsel müthiş sohbetlerimiz oldu. Sadece annem değil ben de şifalanıyor ve beden-zihin-ruh konularında açlığımı doyuruyordum. Artık mevcut sisteme çok farklı bakar olmuştum. Eğer annemin hastalığı olmasaydı bu buluşma gerçekleşemeyecek ve 20 yaşındaki ‘ben’ böyle bir deneyimden geçemeyecektim. Geçen yıl yine yollarımız kesişti Kemal hocamla, fark ettim ve hatırladım ki temelime attığı harcı çok. Selam olsun…

Sonraki yıllarda ruhsal konularda okumaya, araştırmaya devam ettim. İnternet henüz emekleme aşamasındaydı. Çalıştığım aile mağazamız İstiklal Caddesi Beyoğlu’ndaydı. Bilyay Vakfı’nın (MTİAD-Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmalar Derneği) Pera’da olduğunu öğrenince ziyaret ettim bir kaç kez. Ruhsal Salı Konferansları vardı ama katılma fırsatım olmadı akşam saatleri olduğu için. Ruh ve Madde dergilerini alarak takip ediyordum çalışmalarını. Müthiş bir kaynaktı dergiler ama çoğu kavramı anlamıyordum, çok ağır geliyordu o zamanki bilgime ve şuuruma göre.

24 yaşında evlendim ve sonraki 7 yılım Amerika’ya taşınma ve geri gelme, tekrar düzen kurma ve 2 kızımın doğmasıyla geçti. Bu yıllar içinde Ergün Candan’ın Radyo Klüp’te yaptığı ‘Sınır Ötesi’ programlarının müptelasıydım. Metafizik ve parapsikoloji alanlarındaki çalışmaları ve paylaşımları (uzaylılar, atlantis, psişik deneyimler vs.) beni çok etkiliyordu ve çok şey öğrendim bu programlardan. Sonrasında Sınır Ötesi Yayınları’nı kurarak kitaplarıyla ülkemiz için sağlam bir kaynak oluşturmaya devam etti.

31 yaşına geldiğimde, hala ruhsal kitaplar (Akaşa yayınları, Ruh ve Madde Yayınları, Kuraldışı Yayınları), dergiler (Chi dergisi – Üçüncü Göz dergisi – Ruh ve Madde dergisi) ve filmler (Hasan Çeliktaş’ın ‘SonsuzlukÖtesi’ mail grubuna üyeydim ve spirtüel film alt yazıları yapıp paylaştı yıllarca) hayatımdaydı evet ama artık daha yoğun ve aktif olarak bir şeyler yapmaya doğru da çekilmeye başlamıştım.  Fırsat buldukça arkadaşlarımla sohbetler ediyorduk tabii ki, ama genelde öğrendiklerini, okuduklarını ve fikirlerini paylaşan bendim ve bu bana yetmiyordu. Eğitimlere, yönlendirilmeye ve hizmet ederek olgunlaşmaya ihtiyacım vardı. Ama ben bunu henüz bilmiyordum :).

2004 sonbaharında Chi dergisinde Başmelek enerjileriyle çalışan İpek Cihan Bilgin’in röportajını gördüm, geçmiş hayat travmalarının dönüşmesinden ve gelecek olan Altın Çağdan bahsediyordu. Tabii ki merak ettim ve randevu alıp gittim hemen :). İlginç bir deneyimdi. Kendimi rahatlıkla bırakabildiğim ve nasıl geçtiğini anlayamadığım 2 saatlik bir seans yaptık. Beni Başmelek enerjilerine uyumladı ve kullanmayı öğretti. Böylece başka beklentilerle gittiğim buluşmadan acemi bir şifacı olarak çıkmıştım :). Şifa alanına girince tabii ki o dönem popüler olmaya başlayan Reiki ile karşılaştım ve sonraki yıl onun da eğitimini aldım. 2007’ye kadar süren bu enerji çalışmaları sürecinde ruhsal okumalara, internetteki spiritüel camiayı keşfedip forumlarda aktif olarak var olmaya devam ettim ve yakın çevrem, özellikle annem de reiki uygulamalarımdan nasibini aldı :). 2. yılın sonunda enerji çalışması bana yetmemeye başladı. Bir şeyler eksikti, olmuyordu. Ve artık uygulamak içimden gelmiyordu. Yeni bir şeyler yapmanın zamanı gelmişti…

2007’de Yogaya başlamamla birlikte farklı bir boyut kazanan içsel arayışım, gönüllü olarak sürdürdüğüm çalışmalar ve hizmetlerle 12 yıl kesintisiz devam etti. Yaşamımım bu 12 yıllık kesiti ayrı bir yazıyı hak ediyor. Bir gün onu da yazacağım.

2019’da, kıymetli hocalarım Ebru Şinik ve Neslihan İskit’ten ‘Ayurvedik Yoga Terapistliği’ sertifikamı alarak Ayurvedaya sağlam temellerle güzel bir giriş yaptım ve dünyada Ayurveda konusunda sayılı isimnlerden biri olan ve bir çok kaynak kitabı bulunan David Frawley’nin ‘Ayurveda ve Yoga Sağlık Danışmanlığı’ eğitimini tamamladım.

2020 ve 2023’de sevgili hocam Alper Akbaş’ın rehberliğinde tüm dünyada geçerli Yoga Alliance 500 saat Yoga Eğitmenliği sertifikasını aldım.

Pandemiyle birlikte, birdenbire kendimi online yoga dersleri verirken bulmam tabii ki tesadüf değildi. O zamandan beri Yoga derslerim ve Ayurveda atölyelerim online olarak devam ediyor. Ayrıca kendi ev-studyomda da bu çalışmalarımı sürdürüyorum.

Halen öğrenci olmayı ve ilgilendiğim konuları araştırıp derinliklerinde kaybolmayı çok seviyorum. Bu hiç bitmeyecek. Sosyal medyada mümkün olduğunca var olmaya ve aktif olmaya özen gösteriyorum.

Tüm bu çalışmaların, bilgilerin ve en önemlisi deneyimlerin sentezlenmesiyle edindiklerimi, bilgelik dolu bir yaşam sanatına dönüştürmeyi ve bunu aktarmayı, bu yönde hizmet etmeyi arzu ediyorum.

Gücüm, sağlığım, zamanım ve en önemlisi yüreğim yettiğince buradayım. Sevgiyle ve huzurla Namaste…

Natali Yanyan

Tags:
7 Comments
  • Talin
    Posted at 23:42h, 15 Nisan Cevapla

    Iyi ki varsın ?????

    • Natalie Yanyan
      Posted at 21:31h, 16 Nisan Cevapla

      Sen deee ????

  • Nuritsa Degirmenci
    Posted at 18:28h, 16 Nisan Cevapla

    Tüm bu çalısmalarını bizimle içtenlikle ve sevgiyle paylaştıgın icin TEŞEKKURLER??

    • Natalie Yanyan
      Posted at 21:36h, 16 Nisan Cevapla

      Sen de iyi ki varsın Nuritsa ??

  • Olinka Migirdicyan
    Posted at 13:35h, 17 Nisan Cevapla

    Canım Natali iyiki varsın??❤️

    • Natalie Yanyan
      Posted at 13:45h, 17 Nisan Cevapla

      Canım ??

  • Ahmet Bayraktar
    Posted at 11:14h, 10 Ekim Cevapla

    Sergüzeşt-i hayatınız çok güzel ve ilginç yaklaşım ve açılımlarla donanmış; hala dinginlik, canlılık, sual, hayret ve gayret himmetle devam ediyor!.. Tebrikler Natalie hanım.

Post A Comment