
18 Nis Burun Nefesi ve Prana Alımı
Burnumuzdan mı nefes almalıyız, ağzımızdan mı?
Yoga dersimde gelen bu önemli sorudan sonra, ayrıntılı bir araştırma ve deneyim yazısı yazmaya karar verdim. Yogada bir söz vardır: Burun nefes almak içindir, ağız yemek yemek için. Derslerde sık sık hatırlatırım: ‘Her zaman burnunuzu kullanın, ağız kapalı olacak.’
Bu konuyla ilgili bir sohbet videomu da yazının sonuna, aşağıya ekliyorum.
Ağızdan nefes almanın bir çok zararı vardır.
Ağızdan solunum:
- Solunumu arttırır, hipervantilasyona (aşırı solunum) yol açar.
- Bağışıklık sisteminin ilk savunma hattı çalışmaz.
- Soğuk, kuru ve kirli hava içeri girer.
- Toksinlere ve enfeksiyonlara maruz kalırız.
- Solunum sisteminin fonksiyonunu sınırlar.
- Diyafram hareketini azaltır.
- Sonumum yolunda kronik nasal (burun) tıkanıklığa ve iltihaba yol açar.
- Karbondioksit seviyesini düşürür.
- Beyin ve kaslardaki oksijeni düşürür.
- Bedendeki nem oranını düşürür (kurutur).
- Sempatik sinir sistemini aktive eder.
- Endişe, gerginlik, kronik ağrı, algılama bozukluğu ve uyku bozukluklarıyla ilgilidir.
Bilimsel araştırmalara göre, nefesi burnumuzdan almak en doğrusudur.
Burundan solunum:
- Havayı ısıtarak, nemlendirerek ve arıtarak akciğerlere hazır hale getirir.
- Akciğerlerde birikse temizlenmesi 60-120 gün sürecek toz partiküllerini 15 dk’da temizler.
- Hava akım hareketini kontrolde tutar, gerekiyorsa yavaşlatır.
- Hapşırma, lokal bağışıklık tepkisi gibi gerekli burun reflekslerini başlatır.
- Parasempatik sinir sistemini aktive eder.
- Özellikle gevşeme tepkisini tetikleyen vagus sinirini aktive eder.
Ağızdan nefes almak; burundan solunuma destek olmak için tasarlanmış yedek bir sistemdir. Burun delikleri tamamen tıkalı olduğunda veya efor gerektiren egzersiz (pilates ve vücut geliştirme gibi) veya stres durumlarında devreye girer.
Buraya kadar burun ve ağız nefesinin fiziksel fayda ve zararlarını gördük. Şimdi de yoga bakış açısından bahsetmek istiyorum.
Önce ‘Prana’ nedir inceleyelim.
Prana, Sanskrit dilinde ‘temel enerji’ demektir. ‘Nefes’ ya da ‘hayati güç’ diye de çevrilmektedir. Prana, fiziksel nefes, süptil enerji sistemleri, ruh ve saf bilinç de dahil olmak üzere birçok seviyede işlev gören hayati yaşam enerjisidir.
Prana sadece yogaya ait bir kavram değildir. Çinliler Chi, Qi veya Hun derler; Japonya’da Ki veya Reiki, Mısır’da Ka veya Hike olarak bilinir. Eski Hawaii, Polinezya ve Maori kültürlerinde Mana denir. İbranice / Yahudi Kabala çevirilerinde Ruach, Yesod, El veya Manna diye geçer. İslam, Fars, Tasavvuf ve Arap kültürleri ona Baraka, Anima Mundi, Rooh veya Nafs der. Yerli Amerikan Iroquois Orenda veya Oki terimlerini kullanmıştır. Bazı Yunanca çeviriler şunlardır: Pneuma, Din, Anemos, Dynamis, Nous, Psyche, Logos ve Arche. Hıristiyanlıkta Latince Kutsal Ruh olarak bilinir. Ve Sanskritçe: Atman, Kundalini, Maruta, Virya, Ojas, Shakti ve Prana’nın hepsi birbiriyle ilişkili terimlerdir. Bunlarda ve daha birçok gelenekte, yaşam için gerekli olan bazı manevi veya süptil enerjilerin fiziksel veya maddi alemlerin ötesinde var olduğuna dair yaygın bir inanç vardır.
İnanılmaz değil mi?
Şimdi burundan nefese dönelim. Burnumuzdan nefes almamız gerekmektedir çünkü, Prana’nın maksimum emilimi burundan gerçekleşmektedir. Bir şeyin kokusunu almak için burnumuzdan koklamamız gerekir, ağzımız ile koku alamayız. Aynı şekilde Prana’yı en verimli şekilde alabilmemiz için burnumuzdan nefes almalıyız. Burnumuzun arkasında olfaktör denilen koku almayı sağlayan bir duyu sistemi vardır. Prana merkezi sinir sistemimize ve beynimize ulaşmak için bu duyu sistemini kullanır. Ağzımızdan nefes alırsak Prana emilimi olmayacaktır. Bu yüzden doğru nefes burundan olandır.
Sevgiyle ve Saygıyla Namaste,
Natali Yanyan
Bu konuyla ilgili bir sohbet videomu da izleyebilirsiniz:
No Comments