Beni Instagram hesabımdan takip edebilirsin 🙂

Instagram hesabım

Ayurveda’ya Göre Su İçerken Yaptığımız 5 Yanlış

Ayurveda’ya Göre Su İçerken Yaptığımız 5 Yanlış

Su içmenin doğrusu yanlışı olur mu demeyelim çünkü oluyor :). Su bizim için nektardır yani besleyici özdür. Yokluğu ölüme yol açar. Ayurveda’da su, bedeni içten ve dıştan arındırmak için kullanılır. Her gün temiz su ile duş almak ve banyo yapmak aura’mızı yani bedenimizin manyetik alanını temizlerken, su içmek fiziksel bedenimizi toksinlerden arındırır.

Su içmenin şifalandırıcı olabilmesi için, suyu doğru miktarda, doğru şekilde, doğru zamanda içmek büyük fark yaratır. Ayurveda bakış açısı ile, bir besin ilaç da olabilir zehir de. Bu su için de geçerlidir. Öncelikle, su içerken yaptığımız yanlışlardan ve sonuçlarından başlamak istedim. Sonraki yazılarımda başka ayrıntılara da gireceğim. Ayurveda sadece suyla ilgili bile o kadar derin ve zengin bir kaynak ki, hayran olmamak elde değil. Aşağıdaki yanlışları ve doğrularını aklımızda tutmamızda fayda var. Yalnız her atölye ve sohbetlerde fırsat buldukça belirttiğim gibi, bunları kafaya takıp yapamıyorum diyerek, veya kendimizi zorlayarak uygulamak stres hormonlarımızı tetikler ve yarardan çok zarar getirir. Sinir sistemimizin dengesi sağlığı korumada en önemli faktördür.

Size en kolay gelen şıktan başlayabilir, hafta hafta birini deneyebilir, nasıl hissettiğinizi takip edebilirsiniz. İpucu: Sindirimimizde, cildimizin nem dengesinde veya idrarımızın renginde olumlu değişiklikler olabilir ;).

Şifa olması niyetiyle… natali.

SU İÇERKEN YAPTIĞIMIZ 5 YANLIŞ:

1- Susamadan su içmek.

-Bedenimiz bize suya ihtiyacı olduğunu susama hissi ile gösterir. Oysa ki, gerek medyada, gerek ‘uzmanlar’ tarafından, günde kaç bardak su içmemiz ‘gerektiği’ söylenir ve bu miktar sürekli değişmektedir. İçilmesi gereken su miktarı konusu karmakarışık bir konu haline gelmiştir.

-Oysa ki her insanın su ihtiyacı farklıdır. İhtiyacımızı idrarımızın renginden anlayabiliriz. İdrar açık sarı ve berrak olmalıdır. Eğer çok koyu ise az su içtiğimizin, hiç renksiz ise çok su içtiğimizin göstergesidir.

-Susamadan su içmek beyin ayarlarıyla oynamak gibidir. Bedenin sinyallerine değil, zihnimizin ne kadar içmemiz gerektiğini söylemesine odaklanırız. İçmemiz gerektiği için içeriz. Bebekleri ağladığında değil, saati geldiğinde doyurmaya çalışmamız gibi.

-Susadığımızda suyu yutmak kendi kendine, kolaylıkla gerçekleşir. Susamadan içtiğimizde ise yutmak zorlaşır. Çalışmalar, susamadığımızda suyu yutmanın 3 katı daha zor olduğunu göstermiştir.

-Fazla su içmek Hiponatremi’ye (sıvı fazlalığı veya sodyum azlığı) sebep olabilir. Bu da beynimizin fonksiyonlarını, böbreklerimizi, karaciğerimizi, tansiyonumuzu etkiler. Birçok hastalığa yol açar.

Özetle: Su içmek için bedenimizin susama sinyallerini izleyelim.

‘Hiç susamıyorum ki ben!’ diyorsanız fakrika ayarları bozulduğu içindir :). Yıllardır aynı alışkanlıklarla yediğimiz içtiğimiz için, gıdaların bedene iyi mi geldiğini kötü mü geldiğini anlayamaz ya da sinyalleri duyamaz hale geldik maalesef. Yoksa bedenimiz o kadar bilge ki bu konuda. Aynı şey susamak için de geçerli. İlk başta idrar rengine göre su miktarını ayarlamak en kestirme yoldur, ortada görünen bir belirti vardır ve takibi kolaydır. Doğru miktarı yakaladıkça susama hissinin geldiğini göreceksiniz.

2- Yemekle birlikte su içmek.

-Yemekler sırasında içilen su, sindirim suyunu sulandırır ve bozar. Sindirim sırasında besinlerin özümsenmesini ve farklı vücut öğeleri tarafından emilimini engeller.

-Sindirim ateşi söner ve yavaşlar. Ayurveda’da sindirimin yavaşlaması tüm hastalıkların ana sebebidir.

-Reflü ve mide yanması yapabilir.

-Zamanında su içmek mide asidi ve enzimlerini güzel bir karışım haline getirir ve sindirimi iyileştirir.

-Su yemeklerden yarım saat önce (kişi çok kilolu ise) veya yarım saat sonra (kişi çok zayıf ise) içilebilir. Kilo problemi olmayanlar yemeklerden 1 veya 1,5 saat önce/sonra içebilirler.

Özetle: Yemek yerken su içmeyelim :).

Yemeğiniz çok kuru ise yutmayı kolaylaştırmak için sıcağa yakın ılık su veya çay yudumlayabilirsiniz. En doğrusu çok kuru öğünler hazırlamamak veya birlikte çorba tüketmektir. Alışkanlıktan dolayı yemek yerken sürekli susadığınızı düşünebilir ve su içmek isteyebilirsiniz. Arada sıcak bir şey yudumladıkça bu istek azalacak ve susama hissi fabrika ayarlarına dönecektir :). Tabii ki öğün aralarında doğru miktarda su içmiyorsanız ve bedeniniz su ihtiyacını yemek yerken belli etmek zorunda kalıyorsa gerçekten susuyor da olabilirsiniz.

3- Soğuk su içmek.

-Oda sıcaklığındaki su mideden ince bağırsağa 20 dk’da geçer. Sıcak su 7-10 dk arasında geçer. Soğuk su içtiğimizde ise mide soğuk suyu olması gerektiği sıcaklığa getirmek için midede tutar ve enerji harcar.

-Soğuk su mide ısısını ve enerjisi düşürür. Sindirimin gücü azalır ve bu tüm hastalıklara kapı açar.

-Sadece soğuk su içmeyerek bile bedenimizin sağlıklı kalmasına yardım edebiliriz.

-Sıcak su sindirimi güçlendirir, kan dolaşımını ve bağırsak sağlığını iyileştirir ve temizler.

-Soğuk bir şey yedikten veya içtikten sonra sıcak su içmek, soğuğun zararlı etkisini azaltır.

Özetle: Soğuk ve buzlu su içmeyelim :).

‘Çok sıcak havalarda ne yapacağız, içimiz yanıyor!’ diye düşünmeniz çok normal. Ben de buzlu ve çok soğuk içecekleri yazın çok sık olmasa da tüketiyorum. Bu aslında bedenimizin çok ısınmasından ve ateş elementinin dengesizleşmesinden kaynaklanıyor. Yaz mevsiminde soğutucu nitelikli besinlere ağırlık versek ve ısıtıcı olanları tüketmesek aslında bu kadar ateş çıkmayacak içimizden. Yani bedenimizi ve zihnimizi sadece dışarıdan değil içerden de soğutmamız mümkün. Doğa zaten mevsime uygun olan yiyecekleri sunuyor. Bazı insanlar çok ısınır, bazıları aynı şartlarda üşür. Guna’ları yani nitelikleri bilirsek çok daha bilgece seçimler yapabiliriz. O konulara da sıra gelecek inşallah :).

4- Ayakta su içmek.

-Ayakta su içtiğimizde, sıvının kuvveti ve yemek kanalından geçme hızı doğrudan mideye düştüğünden zararlıdır. Sonuç olarak su sistemden hızlı geçtiğinde midenin sinirleri gerginleşerek toksinlerin salınmasında artışa neden olur.

-Anı zamanda sindirim enzimleriyle karışamaz ve sıvı dengesizliği ile hazımsızlığa veya ekşimeye neden olur.

-Oturarak su içtiğimizde gevşemiş ve rahat oluruz, ve duruşumuz da mide için suyu sindirmeye en uygun haldedir.

Özetle: İçerken (ve yerken de) oturalım ya da çömelelim, ayakta durmayalım :).

5- Bir seferde çok miktarda su içmek.

-Suyu tek seferde lıkır lıkır değil, yudum yudum az miktarda içmeliyiz. Çünkü ağzımızdaki tükürük alkalizedir. Yudum yudum içtiğimizde su tükürük ile karışarak yutulur ve midemizdeki asidi alkalize eder.

-Su tek seferde çok miktarda içildiğinde mide asidi alkalize olmaz ve buna bağlı bir çok asidik rahatsızlık ortaya çıkar.

-Suyu yudum yudum içmek, bedenimizin suyu sindirmesine ve emilimine yardımcı olur.

Özetle: Yavaş yavaş, yudum yudum içelim, acele etmeyelim. Kim derdi ki sabrı su içerken de öğrenebiliriz :).

Genel Özetle :): Lütfen ne içiyor ya da yiyor olursak olalım, bedenimize bir besini alırken bilinci o ana getirmeyi hatırlayalım. Bilincin, idrakın olduğu yerde farkındalık, şifa ve doğru eylem vardır. O besinin bizim bedenimizin bir parçası olacağının bilincinde olalım. Namaste.

Tags:
,
No Comments

Post A Comment